Molla Ahmet Efe (d. 1886, Denizli – ö. ?)
Aslen Denizli / Babadağ'lıdır.Genç, yiğit, yakışıklı bir delikanlıdır. Serde erkeklik var ya! Ailesine küser tutar gurbetin yolunu. Gelir Şuhut ilçesine. Güçlülüğü ve cesaretinden ötürü delikanlılar arasında kendini hemen sevdirir. Efeler alayının başı olur.Sesinin güzelliğinden dolayıda müezzinlik yapar ara sıra. Bu yüzdende kendisine Molla lakap'ını takarlar. Molla Ahmet aynı zamanda kasabada kahvecidir. Kasabanın zenginlerinden birinin kızı bu özellikleri bulunan Molla Ahmed'e tutulur. Molla Ahmed'de bu kızı sever.
Anadolu'da böyle zengin ve güzel kızların gönlüne girmek için delikanlılar arasında rekabet bir görenektir. "Macar" lakaplı namert de kıza tutkundur. Arkadaşlarıyla birlikte Molla Ahmet'i bir kır alemine davet ederler. Mola Ahmet iyi yüreklidir, arkadaşlarının namert çıkacaklarına hiç ihtimal vermez. Kısa bir eğlenceden sonra ansızın Ahmet'i kıskıvrak bağlarlar. Hiç acımasız elini, kolunu , bacağını parça parça edip sazlığın oraya bırakır uzaklaşırlar.
Yakın köylerin köpekleri ağızlarında et parçalarıyla dolaştıklarında köylüler Molla Ahmet'i çoraplarından tanırlar. Suçlular yakalanır adalete teslim edilirler. Olay halk içinde nefretle anılır. Olay, Molla Ahmet Efe türküsünde bütün inceliğiyle dile getirilmiştir.
Molla Ahmet Efe konu alan türkünün sözleri
Molla Ahmed - Afyon yöresi
Anne beni Kırkpınar'da kestiler
Cepkenimi saz dalına astılar
Anam babam benden umut kestiler
Dalgın uykulardan uyan Ahmedim
Yağlı kamalara dayan Ahmedim
Yakupoğlu kamaları yağlıyor
Neslihan kız siyim siyim ağlıyor
Katil Macar kollarını bağlıyor
Kuş gibi meydanda dönen Ahmedim
Neslihan yoluna ölen Ahmedim
Bir incecik yol gidiyor Bazlar'a
Ilgıt ılgıt kanım aktı sazlara
Selam söylen anamınan kızlara
Dalgın uykulardan uyanamadım
Yağlı kamalara dayanamadım
Biçildi mi Seydiköy'ün çayırı
Kadir Mevlam canı candan ayırı
Hiç kalmamış Neslihan'ın hayırı
Koç gibi meydanda dönen Ahmedim
Dostlar düşman imiş
Bu şiir Alanyalı Molla Ahmet Efe’ye kızanlarından Aşık Şakirt tarafından yazılmıştır
Ay karanlık ben gidemem evime
Söyle felek söyle benim suçum ne
Dağları yâr ettin gönlüm virane
Gel gidelim efem bura yaramaz
Kör kurşunu yersek kimse aramaz
Düze insek kör göze kem oluruz
Eğilmeyiz ölürüz nam alırız
Vurulunca kurda kuşa yem oluruz
Gel gidelim efem bura yaramaz
Kör kurşunu yersek kimse aramaz
Sürer gelir zaptiyeler izimi
Köyüme de döndüremem yüzümü
Eyvah deyip ben dövmeden dizimi
Gel gidelim efem bura yaramaz
Kör kurşunu yersek kimse aramaz
Alanyalı derler benim bir adım
Alaçeşme derler kaldı kıratım
Efelik değildi benim muradım,
Gel gidelim efem bura yaramaz
Kör kurşunu yersek kimse aramaz
Aslen Denizli / Babadağ'lıdır.Genç, yiğit, yakışıklı bir delikanlıdır. Serde erkeklik var ya! Ailesine küser tutar gurbetin yolunu. Gelir Şuhut ilçesine. Güçlülüğü ve cesaretinden ötürü delikanlılar arasında kendini hemen sevdirir. Efeler alayının başı olur.Sesinin güzelliğinden dolayıda müezzinlik yapar ara sıra. Bu yüzdende kendisine Molla lakap'ını takarlar. Molla Ahmet aynı zamanda kasabada kahvecidir. Kasabanın zenginlerinden birinin kızı bu özellikleri bulunan Molla Ahmed'e tutulur. Molla Ahmed'de bu kızı sever.
Anadolu'da böyle zengin ve güzel kızların gönlüne girmek için delikanlılar arasında rekabet bir görenektir. "Macar" lakaplı namert de kıza tutkundur. Arkadaşlarıyla birlikte Molla Ahmet'i bir kır alemine davet ederler. Mola Ahmet iyi yüreklidir, arkadaşlarının namert çıkacaklarına hiç ihtimal vermez. Kısa bir eğlenceden sonra ansızın Ahmet'i kıskıvrak bağlarlar. Hiç acımasız elini, kolunu , bacağını parça parça edip sazlığın oraya bırakır uzaklaşırlar.
Yakın köylerin köpekleri ağızlarında et parçalarıyla dolaştıklarında köylüler Molla Ahmet'i çoraplarından tanırlar. Suçlular yakalanır adalete teslim edilirler. Olay halk içinde nefretle anılır. Olay, Molla Ahmet Efe türküsünde bütün inceliğiyle dile getirilmiştir.
Molla Ahmet Efe konu alan türkünün sözleri
Molla Ahmed - Afyon yöresi
Anne beni Kırkpınar'da kestiler
Cepkenimi saz dalına astılar
Anam babam benden umut kestiler
Dalgın uykulardan uyan Ahmedim
Yağlı kamalara dayan Ahmedim
Yakupoğlu kamaları yağlıyor
Neslihan kız siyim siyim ağlıyor
Katil Macar kollarını bağlıyor
Kuş gibi meydanda dönen Ahmedim
Neslihan yoluna ölen Ahmedim
Bir incecik yol gidiyor Bazlar'a
Ilgıt ılgıt kanım aktı sazlara
Selam söylen anamınan kızlara
Dalgın uykulardan uyanamadım
Yağlı kamalara dayanamadım
Biçildi mi Seydiköy'ün çayırı
Kadir Mevlam canı candan ayırı
Hiç kalmamış Neslihan'ın hayırı
Koç gibi meydanda dönen Ahmedim
Dostlar düşman imiş
Bu şiir Alanyalı Molla Ahmet Efe’ye kızanlarından Aşık Şakirt tarafından yazılmıştır
Ay karanlık ben gidemem evime
Söyle felek söyle benim suçum ne
Dağları yâr ettin gönlüm virane
Gel gidelim efem bura yaramaz
Kör kurşunu yersek kimse aramaz
Düze insek kör göze kem oluruz
Eğilmeyiz ölürüz nam alırız
Vurulunca kurda kuşa yem oluruz
Gel gidelim efem bura yaramaz
Kör kurşunu yersek kimse aramaz
Sürer gelir zaptiyeler izimi
Köyüme de döndüremem yüzümü
Eyvah deyip ben dövmeden dizimi
Gel gidelim efem bura yaramaz
Kör kurşunu yersek kimse aramaz
Alanyalı derler benim bir adım
Alaçeşme derler kaldı kıratım
Efelik değildi benim muradım,
Gel gidelim efem bura yaramaz
Kör kurşunu yersek kimse aramaz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder